likya şiiri(Anonim)

"Evlerimizi mezar yaptık,
Mezarlarımızı ev
Yıkıldı evlerimiz
Yağmalandı mezarlarımız
Dağların doruğuna çıktık,
Toprağın altına girdik
Suların altında kaldık,
Gelip buldular bizi
Bozdular birliğimizi
Altüst ettiler bizi
Yakıp yıktılar
Yağmaladılar bizi
Biz ki analarımızın,kadınlarımızın Ve ölülerimizin uğruna
Biz ki onurumuz ve
özgürlüğümüz uğruna
Toplu ölümleri yeğleyen
Bu toprağın insanları
Bir ateş bıraktık
Hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan..."


Çakırcalı Mehmet Efe eylemleriyle elde ettiği paraları halka dağıtır.

Efe oğlu efe Çakırcalı Mehmet Efe

Çakırcalı Mehmet Efe, dağlara çıktıktan bir süre sonra ilk olarak “halka zulüm yapıyor” diye Mustafa Ağa’nın evini basar. Ağayı uyararak 200 altınına el koyar. Ardından da Kızoğlu Mehmet Ağa’yı dağa kaldırarak, yüklü miktarda fidye alır. Eylemlerinden elde ettiği parayı da halka dağıtır. Halkın sempatisini kazanması sayesinde köyler ve Yörük obaları ona yataklık ederler.
Halkın önünde itiraf!
Adını kullanarak eşkıyalık yapanlara acımasızca davranır. Bu çerçevede, Çakırcalı’nın adını kullanarak bir köyü basan ve köylünün kızını kaçıran Arnavut çetesine verdiği ceza, halka zulmedenlere duyduğu öfkenin örneğidir. Dokuz kişilik bu çeteyi saldırdıkları köye getirerek yaptıklarını halkın önünde söyletir.
(Bu arada şunu da belirtelim ki; efeler, Sultan Abdülaziz’e duydukları sempati ile devlete bir dönem boyunca ısınmışlar ve ‘93 Harbi’nde müstakil taburlar oluşturarak savaşmışlardır.)
Kayaköy’de eşraf kızı Fatma Hanım’la ikinci evliliğini yapan Çakırcalı, bu beldede Rum inşaat ustalarına bir konak inşa ettirmiştir.
Çakırcalı, hukukun yapacağı işi kendisi yapmaya kalkışmıştı. Ancak, 10 Aralık 1910 günü Nazilli’de Karınca Dağları’nda Rüştü Kobaş komutasındaki Düzce ve Adapazarı yöresinden toplanmış Kafkas göçmenlerinden oluşan gönüllü zaptiye birliğiyle girdiği bir çatışmada öldürüldü. Çakırcalı, Aydın bölgesinin meşhur ağa ailesi Arpazlılar’dan Arpazlı Osman Ağa’nın yıkılmış bulunan ve halkın kullandığı Menderes Köprüsü’nü tamir ettirmemesi üzerine Nazilli yakınlarındaki Arpaz köyünü basar, ağayı kaçırır. Kılavuz olarak kullandığı bir çobanın takip edilmesi (kimi kaynaklara göre ihbarı) üzerine dağ kuşatılır. Çıkan çatışmada Çakırcalı ölür. Çakırcalı’nın cesediyle birlikte Osman Ağa’nın cesedi de bulunur...
Cesedi günlerce asılı kaldı!..
Çakırcalı ölüme giderken yanındakilere şunları söylemiştir: “Halka zulmedenleri cezasız bırakmadık...”
Cesedi ilk hanımı Iraz (Raziye) Hanım tarafından tanınmıştır. Cesedi günlerce Ödemiş belediye meydanında asılı kalmış, daha sonra orada gömülmüştür. Aradan 15 yıl geçtikten sonra karısı Raziye Hanım tarafından mezarı köyüne nakledilmiştir...

KAYNAK: http://www.yorumla.net/turk-tarihi/211130-binbir-osmanli-hikayeleri-11.html

DERSİM DEN KAYAKÖY'E-HASRET

DERSİM DEN  KAYAKÖY'E-HASRET
http://metinkahraman.blogcu.com

AKSARAY KÜRTLERİ VE KAYAKÖY'E KÜRT GÖÇÜ GERÇEĞİ

AKSARAY KÜRTLERİ

Orta Anadoluda bulunan Aksaray ili sınırlan içerisinde yoğun bir Kürt nüfusu bulunuyor. Bu ildeki Kürtlere ilişkin vereceğim bilgiler, yörede yaşayan bazı kişilerin anlatımlarından derlenmiştir.

Aksaray; Osmanlı döneminde, sancak idi. Cumhuriyet döneminde ise, -1950 DP iktidarına kadar il, siyasi nedenlerden dolayı 1989 yılına kadar Niğdeye bağlı bir İlçe, bu tarihten sonra da yine il olmuştur.

Kürtler yaklaşık yüz yıl önce buraya yerleşmişler. Geliş yerleri; Diyarbakır, Ağrı ve Elazığdır. Dersim isyanı sonra­sında da gelip yerleşenler bulunmaktadır.

Bu gün Aksaray Merkez ve Ortaköy ilçe nüfusunun yüzde otuza yakını Kürt-tür. Diğer üçe ve köylerde yaşayanlar dahi! tahminen otuzbeş-kırk bin Kürt yaşamaktadır. (Aksaraym toplam nüfusu yüz-yüz on bin arasıdır.)

Kürt nüfusun yüzde seksen beşi Zaza, yüzde on beşi Kunnanci lehçesini konu­şur. Geleneklerine aşırı derecede bağlı­dırlar. Kürdistandaki giyim-kuşam ve yaşam biçimi burada belirgin bir biçimde görülür.

Bu ilde yaşayan Kürtler, Kadiri tarikatı kurucusu Abdülkadir Geylani'nin soyun­dan geldiklerine inanırlar. İnançlarına sıkı bağlı olmakla birlikte, Mürşid-i Kâmil olduğuna inandıkları Baba Hüse­yin Avni Çekice aşın derecede bağlılık gösterirler. Sünni-Hanefi mezhebine bağlılardır.

Erkecik (Ekecik) Kürtleri olarakta bilinirler. Bu ad aynı zamanda aşiret adı da olmaktadır. Köylerde ve toplu olarak bulundukları yerlerde çoğunlukla Kürtçe konuşurlar.

Aksaray Kürt yerleşim birimlerinde tespit edebildiğim köyler şunlardır:

Zazaca iehçesi ile konuşanlar:

Türkçe adı Kürtçe adı

Tcpeztelik

Tol

Toptuk

Saîmanlı

Yanyurt Kurdalo

Çekiçler Çaçkaro

Borcu Borji

Cankıilı Canqılo

Gödler

Aiayhan Alaxo

Karamehmet Mamereş

Karabalta

Büyükgömek

Küçükgömek

Kurmanci Lehçesi ilee konuşanlar:

Akın Axin

Fatmauşağı Seydo Jor

Çolak Nebe Seydo Jer fCîşla Cami

Gökkaya Qullero

II. Aksaray Ekecik Kürtleri

Esp ke.şankır (Atçekicileri-At yetiştiricileri)

Türkçe ad Kürtçe adi Ajirçti

I.Akin

2. Aîayhan Alayî Kslveren, Kırvar'

3. Aşuğıccrid

4. Babakonağı

5. Bağlı yeniköy Kiirt-Türk

6. Çimeli Yeniköy Ycşilfakili

7. Bebek

8. Bonıcu Hatnza fcqi zaviyesi

9. Büyiikgörnck

10. Bozcayurt Mandema

11. Büyük Çavdarlı Çavdarlar

12. Ccrid

13. Çağıl

14. Çangıliı

15. Çekiçler

16. Çeltck

Runı-göçmcn şimdi lamam! kurt

17. Çolak Nebi

18. Düğüz Köyü

19. Faînıauşağı

20. Göksugüzcl Mahnıada

21. Ismaslağa Tolu

22. Kale Kalebalta-Eyübeli-

Karakûrt-Reşi

23. Karakova

24. Kıızıııcıktol Türk-Küri

25. Karakuyu Tiirk-Kürt

26. Karaçayır

27. Macarlı

28. Sağır Karaca

29. Salmanlı

30. Sarath

31. Sanağıl

32. Susadı Eski Rum Köyü

33. Süleyman Höyüğü

34. E. Çeyhler Şıxa

35. Taptuk

36. Tepesideiik

37. Yağan

38. Yalnızceviz Türklcşmişıir,

Kürt köyüdür.

39. Yanyıırt

1 Ayrıca Kayaköy ve Sevinçli köylerinde de Kürtler ve Kürt Mezarlığı mevcuttur. Bu köylerin Kürtçe isimlerini bilgi yeter­sizliğinden dolayı bulamadık. Bütünn okurlarımızın dikkatine.

Kaynak: http://www.cihanbeyli.com/aksaraykurtleri.htm

DERSİMDEN KAYAKÖYE

DERSİMDEN KAYAKÖYE

DERSİM İSYANINDA GÖÇE TABİ TUTULAN HALKIN BİR KISMININ KAYAKÖYDE YAŞADIĞINI BİLİYORMUSUNUZ?

Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli, kuzeyde ve batıda Munzur Dağları ile Karasu Irmağı, doğuda Bingöl Dağları ve Peri Suyu, güneyde Keban Baraj Gölü ile çevrilidir. Belirgin doğal kuşatılmışyöresinde ilk çağlardan beri pek çok uygarlık yaşamıştır. Orta Çağdan kalma ve bugün hala iyi durumda bulunan Pertek kalesi ve Munzur Vadisi Milli Parkı görülmeye değer güzellikleridir.


Tunceli'nin yerleşimleri : Çemişgezek, Hozat, Mazgirt, Nazımiye, Ovacık, Pertek ve Pülümür'dür. Tunceli'nin eski ismi Dersim'dir. Bu isim 1937-38 yıllarında Seyit Rıza önderliğinde olan Dersim İsyanından sonra kaldırılmıştır.

DERSİM İSYANI

Tunceli bölgesinde (eski adı il Dersim) 1930'larda meydana gelen geniş kapsamlı ayaklanmalar.

Osmanlı döneminde yüzyıllarca yurtluk ve ocaklık biçiminde özerk olarak yönetilen Dersim bölgesinde özellikle Tanzimat döneminde merkezi yönetimin güçlendirilmesi amacına yönelik düzenlemelerine karşı sık sık ayaklanmalar çıkmıştır (1847, 1877-78, 1885, 1892, 1893-95, 1907, 1911, 1916).

Yörenin doğal koşulları ve aşiret temeline dayanan toplumsal yapısı, merkezi yönetimlerin otorite kurmasını engellemişti. Cumhuriyet döneminde de bölgede egemen olan aşiret düzenini dağıtmak ve devlet gücünü yerleştirmek amacıyla bazı girişimler yapıldı. 1930'ların ilk yarısında bölgede meydana gelen ayaklanmalar bastırıldıktan sonra, 1935'te 2884 sayılı Tunceli Vilayeti'nin idaresi hakkında kanun çıkarıldı. Buna göre Tunceli iline bir askerî vali atanacaktı. Aynı zamanda dördüncü genel müfettiş sıfatını alan valinin (general Abdullah Alpdoğan) geniş yönetsel, askeri ve yargısal yetkileri vardı. Düzeni sağlamak ve güvenlik açısından gerekli gördüğü durumlarda ilde yaşayan kişileri ve aileleri, il sınırları içinde bir yerden bir başka yere göndermeye ve il sınırları içinde oturmalarını yasaklamaya da yetkiliydi.

Yasanın uygulanmaya başlamasıyla 1937 başlarında yeni olaylar çıktı. Bölgede güvenlik sağlanamadı ve hükümet otoritesi kurulamadı. Bu sırada Suriye sınırına ve sınıra yakın bölge ve illerde benzer olaylar görüldü. Hatay'a bağımsızlık tanıyan Milletler Cemiyeti kararından sonra, TBMM'de yapılan görüşmelerde, bu gelişmelerin başta Fransa ve Fransa'nın mandası altındaki Suriye tarafından kışkırtıldığı ileri sürüldü. Başbakan İsmet İnönü ise, Tunceli İlinde iki yıldır izlenen reform programının amacının bölgenin uygar bir hale getirilmesi olduğunu belirterek, programa karşı bölgede direniş olduğunu belirtti.

Kureyşan aşireti reisi ve kendisine 'Dersim generali' sıfatını yakıştıran Seyit Rıza önderliğinde asker ve vergi vermek istemeyen aşiretlerce yeni bir ayaklanma patlak verdi. Ayaklanmaya Kureyşan aşireti dışında Haydaran, Yusufhan ve Demenan aşiretlerinden oluşan yaklaşık 5,000 kişilik bir ayaklanmacı grubu katıldı. Ayaklanma 20-21 Mart gecesi Harsik köprüsünün yıkılması ve köprüyle Kahnut bucağı arasındaki telefon hattının kesilmesiyle başladı. Mart-Nisan 1937'de olayların genişlemesi üzerine general Abdullah Alpdoğan komutasında başlatılan askeri harekat, 13 Eylül 1937'de sona erdi. Ayaklanmacıları 3 uçak filosu bombaladı. Sabiha Gökçen de harekatta görev aldı. Yöre halkının bir kısmı başka illere gönderildi.

Askeri harekattan sonra yapılan yargılama 15 Kasım 1937'de sona erdi. Ayaklanmanın lideri Seyit Rıza ile 6 kişi idam edildi. Çok sayıda ayaklanmacı değişik hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak olaylar durulmayınca 1938'de yeni bir ayaklanma çıktı. Bunun üzerine başlatılan ikinci askeri harekat sonunda Eylül 1938'de ayaklanma tamamen bastırıldı. Dersim'de olan olaylar üzerine son yıllarda kitaplar yayınlanmaktadır.

WİKİPEDİ

Fethiye Kaymakamı Hasan Karakaş, Kayaköy'ün turizme açılacağını bildirdi.

Fethiye Kaymakamı Hasan Karakaş, Kayaköy'ün koruma amaçlı imar planının tamamlandığını, evlerin, restore edildikten sonra turizme açılacağını bildirdi.

Kaymakam Hasan Karakaş, Fethiye'de 6 antik tiyatro ve çok sayıda ören yeri bulunduğunu söyledi. Fethiye'de bulunan eski Rum köyü Kayaköy'le ilgili koruma amaçlı imar planının tamamlandığını ifade eden Karakaş, şöyle konuştu: 'Kayaköy'ün bulunduğu ova kesiminde imar planı tamamlanmak üzere. Bunlar bittikten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın burayla ilgili bir tasarrufta bulunmasını bekliyoruz. Buradaki evlerin restorasyonu yapılacak, belki bir turizm gelişme alanı ilan edilebilecek. Restore edilen evlerin bir kısmı apart, bir kısmı işyeri şeklinde düzenlenebilir. Evler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni doğrultusunda ziyaret ve kullanıma açılarak daha hareketli bir alana dönüşecek.”

Fethiye'de son zamanlarda doğada yapılan etkinliklerin ön plana çıktığını kaydeden Karakaş, “Özellikle Likya Yolu turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir güzergah. Bu güzergahı yürürken çok sayıda koyu keşfetme şansı var. Kayaköy'de insanların doğayla baş başa kalacağı çok sayıda mekan var. Fethiye'yi yılda yaklaşık ortalama 600-650 bin kişi ziyaret ediyor” dedi.

Karakaş, Fethiye'de bulunan Kelebekler Vadisi'nin doğa tutkunlarını, dünyanın en önemli ikinci yamaç paraşütü parkuru olan Babadağ'ın ise yamaç paraşütüyle atlamak isteyenleri çektiğini belirtti.

"Harry Potter-Zümrüdüanka Yoldaşlığı" filminin galası

"Harry Potter-Zümrüdüanka Yoldaşlığı" filminin galası

J.K. Rowling'in çok satan çocuk kitabından uyarlanan ''Harry Potter'' serisinin yeni filmi ''Zümrüdüanka Yoldaşlığı''nın Türkiye galası yapıldı.

Levent'teki Kanyon Alışveriş Merkezi'ndeki galaya, filmin oyuncularından Harry Potter'ın ilk aşkı ''Cho Chang''ı oynayan Katie Leung ile yaramaz ikizler ''Fred'' ve ''George Weasley''i canlandıran Oliver ve James Phelps de katıldı.

Galaya özel bir otomobille gelen oyuncular alışveriş merkezinin önüne yerleştirilen kırmızı halının üzerinden geçerek, oyuncuları görmeye gelen çok sayıda vatandaşa imza dağıttı.

Bu sırada basın mensuplarının sorularını yanıtlayan oyuncular, Türkiye'ye geldikleri için ve filme olan yoğun ilgi nedeniyle çok mutlu olduklarını söyledi.

Oyuncular, çok sayıda vatandaşın kendilerine sevgi gösterisinde bulunmasından şaşkınlık duyduklarını ifade etti.

Mübadele Böreği-afiyet olsun

Mübadele Böreği-afiyet olsun

mübadele böreği

yengem bugün beni arayıp mübadele böreğinin ve yaptığı diğer harika yemeklerin tarifini yazdırdı. böreğin fotoğrafını o akşam çekmeyi unuttuğum için masanın fotoğrafından kestim...

  • iç malzemeleri:
  • 1 adet tavuk göğsü
  • 1 orta boy kuru soğan
  • 2 sivribiber
  • tuz
  • karabiber
  • pulbiber
  • milföyle yapılacaksa:
  • 10 adet milföy hamuru
  • susam
  • yufkayla yapılacaksa:
  • 2 adet yufka
  • eritilmiş margarin
  • yumurta sarısı

hazırlanması:

  1. tavuk göğsünü kendi suyunda haşlayıp didikleyin.
  2. soğanı ve sivribiberi soteleyin. tuz, karabiber ve pulbiber ekleyip didiklenmiş etle karıştırın.
  3. milföyle yapacaksanız hafif erimiş milföy hamurlarını ortasına içten koyup talaş böreği gibi kapatın. üzerine susam serpin.
  4. yufkayla yapacaksanız bir yufkayı serip üzerine erimiş margarin sürün. diğer yufkayı da onun üzerine koyun. onun da üzerine margarin sürün. yufkaların karşılıklı kenarlarını ortada birleştirin. diğer uçları da tepsinin büyüklüğüne göre katlayın. oluşan dikdörtgenin bir kenarına hazırladığınız içi koyun. yufkayı rulo yapın. yufkanın üzerine önce erimiş margarin sonra yumurta sarısı sürüp susam serpin.
  5. 200C'de kızarana kadar pişirin.

http://www.portakalagaci.com-teşekkürler

30 Ocak 2008 Çarşamba

kayaköy/likya şiiri çağdaş özelliklere sahip

"Evlerimizi mezar yaptık,
Mezarlarımızı ev
Yıkıldı evlerimiz
Yağmalandı mezarlarımız
Dağların doruğuna çıktık,
Toprağın altına girdik
Suların altında kaldık,
Gelip buldular bizi
Bozdular birliğimizi
Altüst ettiler bizi
Yakıp yıktılar
Yağmaladılar bizi
Biz ki analarımızın,kadınlarımızın Ve ölülerimizin uğruna
Biz ki onurumuz ve
özgürlüğümüz uğruna
Toplu ölümleri yeğleyen
Bu toprağın insanları
Bir ateş bıraktık
Hiç sönmeyen ve sönmeyecek olan..."


Kayaköy restore edildikten sonra turizme açılacak

Fethiye Kaymakamı Hasan Karakaş, Kayaköy'ün koruma amaçlı imar planının tamamlandığını, evlerin, restore edildikten sonra turizme açılacağını bildirdi.

Kaymakam Hasan Karakaş, Fethiye'de 6 antik tiyatro ve çok sayıda ören yeri bulunduğunu söyledi. Fethiye'de bulunan eski Rum köyü Kayaköy'le ilgili koruma amaçlı imar planının tamamlandığını ifade eden Karakaş, şöyle konuştu: 'Kayaköy'ün bulunduğu ova kesiminde imar planı tamamlanmak üzere. Bunlar bittikten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın burayla ilgili bir tasarrufta bulunmasını bekliyoruz. Buradaki evlerin restorasyonu yapılacak, belki bir turizm gelişme alanı ilan edilebilecek. Restore edilen evlerin bir kısmı apart, bir kısmı işyeri şeklinde düzenlenebilir. Evler, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni doğrultusunda ziyaret ve kullanıma açılarak daha hareketli bir alana dönüşecek.”

Fethiye'de son zamanlarda doğada yapılan etkinliklerin ön plana çıktığını kaydeden Karakaş, “Özellikle Likya Yolu turistlerin yoğun ilgi gösterdiği bir güzergah. Bu güzergahı yürürken çok sayıda koyu keşfetme şansı var. Kayaköy'de insanların doğayla baş başa kalacağı çok sayıda mekan var. Fethiye'yi yılda yaklaşık ortalama 600-650 bin kişi ziyaret ediyor” dedi.

Karakaş, Fethiye'de bulunan Kelebekler Vadisi'nin doğa tutkunlarını, dünyanın en önemli ikinci yamaç paraşütü parkuru olan Babadağ'ın ise yamaç paraşütüyle atlamak isteyenleri çektiğini belirtti.